Gününüze dahil ettiğiniz aktivite seviyesi, genel sağlık ve zindeliğinizde son derece önemli bir rol oynar. Sağlıklı bir yaşam tarzını yeterli miktarda aktivite ve hareketle dengelemek, büyük fiziksel ve zihinsel faydalar sağlayabilirken, hareketsiz bir yaşam tarzı bazı talihsiz sağlık risklerine yol açabilir.
Sedanter Yaşam Tarzı Nedir?
Koltukta kitap okuyarak biraz zaman geçirmek hareketsiz bir aktivite olsa da, hareketsiz bir yaşam tarzı olarak kabul edilebilecek bir şey değildir. Bunu bir yaşam tarzı olarak kabul etmek için, uzun bir süre boyunca devam eden, tekrar eden hareketsiz davranış olarak düşünebilirsiniz. Bu durumda, sedanter bir yaşam tarzı tanımı, günlük olarak çok az aktivite veya egzersiz yapmayı içerir.
Sedanter yaşam tarzı olan biri, çok az miktarda enerji harcar ve etrafta dolaşmak veya fiziksel faaliyetlerde bulunmaktan çok oturmak veya uzanmak için daha fazla zaman harcar.
Bu yazıda, yeterince aktivite yapılmadığında gelişebilecek sedanter yaşam tarzı risklerinden bazılarını ve bunun kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığı için hem kısa hem de uzun vadeli tehlikelere nasıl yol açabileceğini anlatacağız.
Kardiyovasküler ve Dolaşım Sağlığına Etkisi
Sedanter bir yaşam tarzı yaşamak, kalp için önemli etkilere neden olabilir. Aktivite ve hareket eksikliğinin kalp sağlığımız üzerinde sahip olabileceği faktörleri düşündüğümüzde, atardamarlarımız üzerindeki rolünü kabul etmek önemlidir. Oksijen ve besin açısından zengin kanı kalpten vücudun dokularının çeşitli bölgelerine taşımaktan sorumludurlar.
Bir atardamarın en iç kısmında, nitrik oksit üreterek kan dolaşımıyla doğrudan temas eden bir endotel hücresi tabakası bulunur; bu hücre birçok temel sorumluluk arasında atardamarlarımızı açık ve atardamar astarını pürüzsüz tutar. Bu hücreler damar sağlığı üzerinde önemli bir etki yapar ve egzersizin onlar üzerinde doğrudan etkisi vardır. Rutinimize düzenli egzersizi dahil ettiğimizde, endotel hücrelerimizdeki nitrik oksit üretimini hızlandırırız, bu da atardamarlarımızın genel sağlığına ve daha iyi dolaşıma yol açabilir.
Artan Diyabet, Kanser ve Derin Ven Trombozu Riski
Yeterli fiziksel hareket ve aktivitenin hayatımıza dahil edilmemesi, tip 2 diyabet geliştirme risk seviyesini artırabilir ve bu, vücudun kan şekerini etkin bir şekilde kontrol edememesinin bir sonucudur. Bununla birlikte, düzenli fiziksel aktiviteye katıldığınızda, vücudunuzun insüline duyarlılığını artırabilir ve genel olarak kan şekeri düzeylerini yönetmeye yardımcı olabilir.
Tempolu yürüyüş gibi aktiviteleri hayatınıza dahil etmek, kaslarınızı daha yoğun bir şekilde kullanmanıza neden olabilir, bu da daha fazla enerjinin tüketilmesine neden olur ve vücudunuza kan şekerinizi çok daha kolay kontrol edebilir. Uzun süreli egzersiz, zindelik seviyenizi iyileştirebilir ve diyabetiniz varsa, bundan kaynaklanabilecek bazı komplikasyonları azaltabilir. Bir araştırma, haftada en az iki saat yürüyen şeker hastalarının kalp hastalığından hayatını kaybetme riskini, sedanter bir yaşam tarzı yaşayanlara göre daha az olduğunu belirlemiştir.
Mesane, meme, kolon, böbrek ve mide gibi çeşitli kanser türlerinin yüksek miktarda fiziksel aktivite yapan kişilerde riskleri azalttığına dair güçlü kanıtlar vardır. Bu, inflamasyonun azalması, bağışıklık fonksiyonunun iyileştirilmesi, obezite riskinin önlenmesi ve diğer çeşitli risk faktörlerinin bir sonucu olabilir.
Derin ven trombozu, genellikle alt bacakta oluşan kan pıhtılarının bir sonucudur ve çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. 90 dakika hareketsiz oturmanın bacağınızdaki kan akışını %40 oranında azaltabileceği ve bu da pıhtı oluşma riskini artırabileceği görülmüştür. Bu riskle mücadeleye yardımcı olmak için hareket etmeniz ve uzun süre oturmadığınızdan emin olmanız önemlidir.
Anksiyete ve Depresyonun Artmasına Neden Olur
Zihinsel sağlığımız, fiziksel sağlığımız kadar önemlidir ve sedanter bir yaşam tarzı yaşamak, zihinsel ve duygusal olarak nasıl hissettiğimiz üzerinde büyük bir etkiye neden olabilir. Araştırmacılar, daha hareketsiz davranışlarda bulunanların, daha aktif yaşam tarzları yaşayanlara göre depresyona girme olasılığının %25 daha fazla olduğunu bulmuşlardır. Düşük fiziksel aktivite de daha yüksek kaygı oranları ile ilişkilendirilmiştir.
Çalışmaların çoğunun ekran başında geçirilen sürenin arttığını ve genel bir sosyal geri çekilmenin artan kaygı ile bağlantılı olduğunu belirlemişlerdir.
Egzersiz ve fiziksel aktiviteye katılmak, zihinsel sağlığınıza pek çok fayda sağlar ve araştırmalar, ruh halindeki iyileşmenin egzersize bağlı olarak beyne giden kan dolaşımının artmasının bir sonucu olabileceğini bulmuştur. Koşma veya aerobik egzersizler gibi fiziksel aktivitelerden zevk almak, dopamin salınımını tetikleyebilir, stresi azaltabilir, serotonini artırabilir ve ruh halini iyileştirebilir.
Vücudunuzu fiziksel aktiviteye en uygun seviyede hazırlamak için, gevşemiş, gerilimsiz kaslara sahip olmak önemlidir. Örneğin, spor yapmayı seçerseniz, masaj terapisi performansı artırmaya yardımcı olabilir. Şişkinlik ve iltihaplanma gibi diğer faktörlerin azaltılması, yaralanmayı önleyebilir, stres seviyelerini düşürebilir ve yenilenmiş hissetmenize yardımcı olabilir.
Comments